Sevgi ve saygıya dayalı, doğruluk ve dürüstlük ilkesini benimsemiş, iyi niyetli ve hoşgörülü ortamda yetişen nesiller, toplumda daha rahat yaşamakta, toplumun benimsediği hukuki, ahlaki kurallara, örf ve adetlere daha çabuk uyum sağlayabilmektedirler. Aksine, kin, hırs, öfke, aç gözlü ve doyumsuz bir ortamda yetişen gençler, kötü alışkanlıklara kolayca eğilim gösterebilmektedirler.
Vicdanları manevi değerlerle eğitilen gençlik, Allah, Peygamber ve insan sevgisi, ahirette verilecek hesap yardımlaşma gibi dini duygular taşıyacaktır. Bu duygular, kişinin önce iç dünyasını, sonra dış dünyasını düzene koyan esaslardır. Bu esasların uygulandığı toplumlarda, kötülükler ahlaksızlıklar ortadan kalkacak, gençlik sevecen olacak ve yarınına güvenle bakacaktır.
Eğitim; aileyi, toplumu ve dini de içine almaktadır. Gençlik geleceğe eğitimle hazırlanır. Toplumun geçmişten aldığı kültür mirasını, geleceğe taşımasında eğitimin rolü çok büyüktür. Gençlğe, maddi ve manevi değer yargıları eğitimle verilir. Milli hedefler eğitimle gösterilir. Eğitim, sağlam tememllere oturtulmuş, eğitimciler iyi yetişmiş, öğrenciler geçmişle gelecek arasındaki bağlantıyı iyi kurmuşlarsa, o toplum istikrarlı, dengeli ve geleceğe güvenle bakan bir toplumdur.
Yardımlaşan toplumlarda, fakirler, düşkünler, kimsesizler korunur gözetilir. İhtiyaçları giderilir. Yardımlaşma duygusunun kaybolduğu toplumda, istikrar olmaz, ahlaki çöküntüler ve ailede çözülmeler başlar. Din yozlaştırılır. Eğitim hedefinden uzaklaşır, gençlik kendisini bir kargaşa ve kaosun içinde bulur.

Bir Türk genci olarak giderek yozlaştığımızın farkındayım bunu engelemek için bütün gençlerin özlerini yani anne babalarının yaşadıkları köyleri unutmamaları, gelenek göreneklerini yaşatmaları gerekmektedir.Bizim köyümüzün sitesi gibi bir çok köyün sitesi var, bu siteler değerlerimizi ayakta tutmak için bizlere yardımcı oluyor.Geçmişinden haberi olmayanın geleceği tehlikededir bence.