KARAPINAR KÖYÜ
  Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

Buradan birbirinizle haberleşebilir, konular belirleyip tartışabilirsiniz...

Forum - Nazım Ustadan

Burdasın:
Forum => Karapınar Köyü Tartışma Platformu => Nazım Ustadan

<-Geri

 1  2 Devam -> 

Kuvvaci
(şimdiye kadar 4 posta)
21.01.2008 21:01 (UTC)[alıntı yap]
Dostlar sizlerle bu köşede Nazımustanın şiirlerini paylaşacağız. Tüm Nazım dostlarını bekliyorum saygılarımla

KİMİ DERKİ KADIN
uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
kimi derki kadın
yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
kimi derki ayalimdir
boynumda taşıdığım vebalimdir
kimi derki hamur yoğuran,
kimi derki çocuk doğuran.
ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
o benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
yavrum, annem, karım, kızkardeşim,
hayat arkadaşımdır.

nazım hikmet
Kuvvaci
(şimdiye kadar 4 posta)
21.01.2008 21:04 (UTC)[alıntı yap]
Bir tane daha
KADINLARIMIZ (21357 Hit)

Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak,
toprak,
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.

NAZIM HİKMET

Kuvvaci (Ziyaretçi)
26.01.2008 15:30 (UTC)[alıntı yap]
Buda Rıza Tevfik Bölükbaşıdan

Şiir : SORMA HOCAM
Rıza Tevfik Bölükbaşı

Bana sual sorma, cevap müşküldür,
Her sırrı ben sana açamam hocam.
Hakkın hazinesi darı değildir,
Cami avlusunda saçamam hocam.

Kayd-i âhiretle düşmem mihnete,
Ben burda memurum şimdi hizmete,
Hayvan otlatırken gidip cennete,
Sana hülle donu biçemem hocam.

Miracı anlatma, eşek değilim,
Bildiğin kadar da melek değilim,
Günahkâr insanım, ördek değilim,
Bu ağır gövdeyle uçamam hocam.

Halka korku verme velvele salıp,
Dünya ve âhiret bu köhne kalıp,
Ben softa değilim cübbemi alıp,
İmaret imaret göçemem hocam.

Ölümden ürker mi tez ölen kimse?
Çoktan mazhar oldum ben hak nefese,
Bu demi sürerken ecel gelirse,
İşimi bırakıp kaçamam hocam.

Şarabı men etme, o değil hüner,
Aşıkım bâdesiz pek başım döner,
Gönlümde muhabbet ateşi söner,
Özrüm var, sade su içemem hocam.

Nâr-ı cehennemi önüme serme,
Günahımı döküp kaygular verme,
Kitapta yerini bana gösterme,
Ben pek o yazıyı seçemem hocam.

Feylesof Rıza´yım dinsiz anlama,
Dini ben öğrettim kendi babama,
Her ipte oynadım cambazım amma,
Sırat köprüsünü geçemem hocam.
Kuvvacı (Ziyaretçi)
26.01.2008 19:50 (UTC)[alıntı yap]
KADIN (52898 Hit)

Kalıp değil bir fikir...
Elmas sorguçlu fakir;
Açıkta sırrı bakir;
Kadın...

Çölde kaçan bir serap;
Yönü kementli mihrap...
Madeni som ıstırap;
Kadın...

Dipsiz hasrete tuzak;
En yakınken en uzak....
Tadı zehrinde erzak;
Kadın...

Bir işaret, bir misal;
Ayrılık remzi visal...
Allah'a yol bir timsal;
Kadın...

NECİP FAZIL KISAKÜREK

kuvvaci (Ziyaretçi)
03.02.2008 15:51 (UTC)[alıntı yap]
YİRMİNCİ ASRA DAİR

Uyumak şimdi,
uyanmak yüzyıl sonra, sevgilim...

- Hayır,
kendi asrım beni korkutmuyor
ben kaçak değilim.
Asrım sefil,
asrım yüz kızartıcı,
asrım cesur,
büyük
ve kahraman.
Dünyaya erken gelmişim diye kahretmedim hiçbir zaman.
Ben yirminci asırlıyım
ve bununla övünüyorum,
Bana yeter
yirminci asırda olduğum safta olmak
bizim tarafta olmak
ve dövüşmek yeni bir âlem için...

- Yüz yıl sonra, sevgilim...

- Hayır, her şeye rağmen daha evvel.
Ve ölen ve doğan
ve son gülenleri güzel gülecek olan yirminci asır
(benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem)
senin gözlerin gibi, Hatçem,
güneşli olacaktır.
12. 11. 1941 İRMİNCİ

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 15
Bütün postalar: 52
Bütün kullanıcılar: 101
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Şimdiye kadar 114000 ziyaretçi  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol