KARAPINAR KÖYÜ
  Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

Buradan birbirinizle haberleşebilir, konular belirleyip tartışabilirsiniz...

Forum - karapınar için

Burdasın:
Forum => Karapınar Köyü Tartışma Platformu => karapınar için

<-Geri

 1  2  3  4 Devam -> 

adifle
(şimdiye kadar 8 posta)
19.04.2008 13:30 (UTC)[alıntı yap]
sevgili köylülerim köyümüzü ve sitemizi daha iyi hale getirmek için neler yapabiliriz. bununla ilgili parlak fikri olan varsa cevap yazsın
kuvvaci (Ziyaretçi)
21.04.2008 18:31 (UTC)[alıntı yap]
Sevgili Adifle!
Mesela Herkes begendiği bi şairin şiirini asabilir... Ne kadar şair o kadar şiir ve forumların okunup okunmadığının takibi yapılmış olur...
Saygılarımla
kuvvaci (Ziyaretçi)
21.04.2008 18:35 (UTC)[alıntı yap]
SEVEBİLME İHTİMALİ (140551 Hit)

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!

YILMAZ ERDOĞAN

adifle
(şimdiye kadar 8 posta)
23.04.2008 10:50 (UTC)[alıntı yap]
Balıkesir'de Akşam

Zannımca karanlık, göklerde Deniz..
Dibi, şeffaf bir zar... nazenin, ürkek
Belli ki delinir, her gün ansızın...
Önce akar, Dursunbey'in Dağı'na! ...

Çöllerde yarılmış taşlar üstüne
Nasıl damlar, yağmur; ince tül gibi...
Toprağın kokusu ciğerlerinde
Serinlik, dallarda kızıl gül gibi..

Erimiş kurşun gibi; yayılır, akar artık...
Dursunbey'den, ovaya...ta Ayvalık'a kadar
Siyah bir yorgan sanki, ak kuğu tüylerinden
Gece...mazlum anası, belki şafağa kadar!

Denizin, yeşilin,dağın Türkçe’si
İşte Balıkesir! ... Zağnos'tan kalan
Ve bir Fatiha’dır... zaman içinde
Paşa Camii'nde, bir dosttan kalan...

Ahmet Tevfik Ozan
Feridun (Ziyaretçi)
24.04.2008 22:41 (UTC)[alıntı yap]
Gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkürler arkadaşlar devamını beklerim...

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 15
Bütün postalar: 52
Bütün kullanıcılar: 101
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Şimdiye kadar 113990 ziyaretçi  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol